Kafanızı Gözünüzü Yarmadan Web Projesi Yürütmenin İncelikleri




 Çoğu insan web projesi başlatma işine "Hazır,nişan al,ateş!" mantığıyla yaklaşıyor. Yine pek çok kişi önce site kurmak istediğine karar verip, sonra sitenin ne hakkında olması gerektiğine karar vermeye çalışıyor. Kimileri her gün yeni bir projeye kalkışıp bir öncekini unuturken, kimileri ise web projesi fikrinin orijinal olmasının her şeyden önemli olduğu fikrinde.

  Aşağıda bazı önemli tavsiyeler bulacaksınız.

1. Hayır Demeye Alışın

Kesinlikle yüz farklı şey yapmak isteyeceksiniz. Hemen hemen her web projesi geliştiren insanın doğası gereği bu böyle. Her yerde fırsatlar görürler ve dünyayı değiştirmeye kalkarlar. Her ne kadar Dünya'yı değiştirme ihtimaliniz varsa da, 5973600000000000000000000 kg kütleli, saniyede 467 metre hareket eden koskoca Dünya, öyle kolayca durup da "Ahmet'in fikri çok güzelmiş,en iyisi değişeyim." diyecek değil.

İyi fikirler bulmak ve bunları uygulamaya geçirmek istemek çok güzel bir şey olabilir; ama proje yönetimi için korkunç bir yoldur. Web projelerinizin başarıya ulaşmasını istiyorsanız gerçekten de çok az sayıda şeye odaklanmanız gerekir, ve bu 1000 başka şeye hayır demek anlamına gelir. Bu kuşkusuz düşündüğünüzden daha zor,ama etkisi hayal edebileceğinizden çok daha büyük olacak.

Dünya'nın en büyük üç teknoloji şirketinden biri olan Apple'ı ele alalım. Emin olun Dünya'yı çok daha harika bir yer haline getirebilecek pek çok fantastik web projesi veya ürün geliştirme fikirleri olmuştur, ama ürün yelpazesine baktığımızda iAnahtarlık, iTütün kolonyası görmüyoruz.Eğer ingilizceniz iyi ise,Whatsapp'ın başarısının sırrını irdeleyen şu makaleye de göz atmanızı tavsiye ederim.

2. Sevilin ya da Lazım Olun

Başarılı web projeleri ya seviliyordur, ya da ihtiyaç duyuluyordur. İhtiyaç duyulmayan bir web projesi, üstelik bir de sevilmiyorsa, başarılı olması neredeyse imkansızdır. Hem gerekli,lazım olan,hem de sevilen çok fazla iş olmayabilir(Hatta Google ve Amazon dışında aklıma örnek gelmiyor şu an). Ama bu ikisinden birini sağlamak zorundasınız.

İhtiyaç duyulmak tek başına risklidir. Çünkü bugün ihtiyaç duyulan bir servis ileride ihtiyaç duyulmayan bir servis halini alabilir veya başka rakipler,alternatif projeler ortaya çıkabilir. Bu nedenle sevilen bir iş sahibi olmaya çalışın. Müşteriye her zaman hak verin. Haksız kazanç sağlamayın. Çoğu müşterinin karşı çıktığı bir adım atmadan önce çok iyi düşünün. Sosyal olun. Markanıza bir kişilik kazandırın.

3. Referans Edinin

Eski Google çalışanları şimdi pek çok ünlü ve büyük web projelerinin sahipleri veya kurucuları konumunda. Bu sadece çalışanlar için değil, aynı zamanda Google için muhteşem bir referans niteliğinde. Çünkü bu firmaların çoğunun Google hakkındaki görüşleri son derece olumlu. Bildiklerinizi aktarabileceğiniz veya başarıya ulaşmalarını sağlayabileceğiniz insanlarla tanışın. Genel olarak sektördeki herkesle iyi iletişiminiz olması için uğraşın. Bugün severek takip ettiğiniz veya gelecek gördüğünüz bir teknoloji blogunun sahibine atacağınız bir e-posta, uzun sürecek bir arkadaşlığın ve yeri geldiğinde size veya projenize arka çıkacak bir çevrenin temelini atabilir.

4. İlk dokunmatik telefon hangisiydi?

Cevap iPhone değil. Aslında iPhone'dan önce öyle çok farklı dokunmatik telefon çıkarıldı ki, ilkinin hangisi olduğunu söylemek çok zor. Kesin olan tek şey, başarılı olan ilk dokunmatik telefonun iPhone olduğu.

Peki telefonlardaki ilk "uygulama marketi" hangisiydi? Hangisi olmadığını söyleyebilirim. Apple'ın App Store'u ilk uygulama marketi değil.

Demek istediğim şey şu -ki tüm pazarlamacılar bu dediğime katılacaktır- başarılı olmak için özgün bir fikrinizin olması gerekmez. Daha önce yapılmış bir şeyi daha iyi yapmanız veya pazarlamanız yeterlidir. Hatta neredeyse tüm başarılı projeler hep bu stratejiyi izlemiştir. Kodlamadan anlayan insanlara gidip "benim bir fikrim var,söylerim ama muhteşem bir fikir olduğundan çalınmasından korkuyorum. Ben sana fikri söyleyeyim, sen yap, parayı bölüşelim." diyen kimselerin programcıların dünyasında uzun yıllardır alay konusu olmasının sebebi de bu. "Özgün bir fikir" çoğunlukla beş para etmez. Fikriniz ne kadar programlanabilir? Maliyeti nedir? İçerik nasıl oluşacak? Pazarlanması ne kadar kolay? Hedef kitlesi kimlerden oluşuyor ve ne kadar büyük? Fikir ne kadar foolproof olabilir? Fikrinizin alma ve yayma motivatörleri neler? Neyse,ne demek istediğimi anladınız sanırım.




Sonraki

3 yorum:

Klavuzer dedi ki...

Çok faydalı bir makale olmuş. Teşekkürler :)

Adsız dedi ki...

okumadım

Adsız dedi ki...

sa

Yorum Yap

Yorumlar

Şunlar da ilginizi çekebilir:

Ara

Reklam